...

Koruma ve Güvenlik Birimi

Üniversite Güvenliği

ÜNİVERSİTE GÜVENLİĞİ

Üniversitelerdeki güvenlik ihtiyaçlarının karşılanamaması yüksek öğretim faaliyetlerinin planlandığı biçimde gerçekleştirilmesini engelleyebilir. Bu nedenle üniversitelerin yerleşkelerinde ve birimlerinde güvenlik görevlileri tarafından ifa edilen görevler son derece önem arz etmektedir.

Üniversitelerin sosyal atmosferi öğrencileri, akademik ve idari personeli, yerleşkelere ve birimlere çeşitli amaçlarla gelen kişileri vb. psikolojik yönden etkileyerek onları tehlike oluşturmaya ya da suç işlemeye yöneltebilir. Üniversitelerdeki bazı tehlikeler ve suçlar kimi zaman güven duygusunun kimi zaman ise güvenlik yönetimi konusundaki yetersizliğin sebep olduğu güvenlik açıklarından, ihmâllerden ve tedbirsizliklerden istifade etmek isteyen kişiler tarafından kasıtlıca işlenebilir. Bu nedenle üniversitelerdeki güvenlik yönetimi süreçleri, kişileri tehlike yaratmaya ve suç işlemeye teşvik eden dinamiklerin ortadan kaldırılmasını veya kontrol altında bulundurulmasını gerektirir. Güvenlik açıklarına, ihmâllere ve tedbirsizliklere sebep olabilen güven duygusunun güvenlik yönetimine hâkim olmaması ise üniversitelerde sunulacak güvenlik hizmetleri için son derece önemlidir. Ancak güven duygusundan arınmışlık hali içerisinde sunulan güvenlik hizmetleri sırasında işe koşulan bazı güvenlik tedbirlerinin özellikle yerleşkelerde ve birimlerde öğrenciler ve personel üzerinde olumsuz etki yaratabilmesi mümkündür. İşte bu etkinin yeni güvenlik sorunlarına yol açabilmesi olasılığı vardır. Bu nedenle üniversitelerde güvenlik hizmetlerinde görev yapan güvenlik görevlileri güven duygusundan arınmışlık hali içerisinde güvenlik tedbirlerini işe koşarlarken, yerleşkelerde ve birimlerde öğrenciler ve personeli potansiyel suçlu olarak görme eğiliminde olmamaya mutlak surette özen göstermek zorundadırlar.

Üniversitelerdeki eğitim, öğretim ve bilimsel çalışmaların her türlü olumsuz etkilerden arınmış bir şekilde gerçekleştirilebilmesi öğrencilerin, personelin, mülklerin ve mülkler içerisindeki araç-gereç ve donanımların güvenliğinin sağlanabilmesine bağlıdır. Ancak üniversitelerde sunulacak güvenlik hizmetleri üniversitenin yerleşik olduğu konum, çevresinde bulunan yapılar vb. göz önünde bulundurulmadan nitelikli biçimde verilemeyebilir. Üniversite yerleşkesinin şehrin kalabalık bir bölgesinde, ticarî işletmelerin yakınında, şehrin dışında, ağaçlık ya da ormanlık bir bölgede, içinde şehir trafiği işleyen bir kampüste vb. olması güvenlik hizmetlerinin niteliği üzerinde belirleyici olmalıdır. Çünkü üniversitenin bu özellikleri çevreden gelebilecek tehlikelerin niteliğini belirlemektedir. Örneğin içinde şehir trafiğinin işlediği bir kampüste hırsızlıklar, trafik kazaları, fiziksel şiddet vb. görülme olasılığı artabilir. Bazı üniversite kampüslerinde yemekhane, kafeterya, banka şubesi ya da banka ATM’si, postane, kuaför, terzi, market, kitabevi, öğrenci yurdu vb. gibi öğrencilerin çeşitli ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla hizmetler sunan birimler ve işletmeler vardır. Bu birimleri ve işletmeleri içinde barındıran yerleşkeler özellikli güvenlik tedbirlerini gerektirmektedir.

Üniversitelerdeki güvenlik görevlileri gerçekleşebilecek güvenlik sorunlarının dinamiklerini bilir ve kişilere insan ilişkilerini iyi kullanarak yaklaşabilirlerse güvenlik sorunlarıyla baş etmek daha mümkün hale gelebilir.  Bunun gereklerinden biri üniversitelerde görev yapan güvenlik görevlilerinin öğrenim durumlarıdır. Bazı üniversitelerde görev yapan güvenlik görevlilerinin öğrenim durumlarının bazı öğrenim seviyelerinin altında olmaması, üniversitelerde proaktif güvenlik yaklaşımlarını öne çıkarmayı değerli gören güvenlik yönetiminin başarısı için gerekli olabilir.

Özellikle üniversiteler “akademik özgürlük” söylemleri nedeniyle, ihtiyaç duyulan güvenlik tedbirlerinin alınmasının ve uygulanmasının kolay olmayabildiği eğitim kurumlarıdır. Özellikle sol ideolojiyi benimsemiş öğrenci gruplarının üniversitelerde güvenlik görevlileriyle ve güvenlik uygulamalarıyla sorunlu ilişkileri vardır. Güvenlik tedbirleri onlar açısından devletin özgürlükleri baskı altına almak ve toplumu kontrol edebilmek için kullandığı bir baskı aygıtıdır. Bu nedenle üniversitelerde bir takım güvenlik hizmetlerinin sunulmasını uygun görmemektedirler. Çapar ve Demir (2015: 70) tarafından da ifade edildiği üzere içinde bulundukları yetişme döneminin etkisiyle çabuk sinirlenebilen, saldırganlaşabilen, düzene karşı gelebilen öğrencilerin bulunduğu üniversitelerde yerleşkelerin ve birimlerin genel güvenliğinin sağlanabilmesi bu nedenle zor olabilmektedir.

Üniversitelerde pahalı araç-gereçler ve donanımlar vardır. Bilgisayarlar, elektronik eşyalar, laboratuvar araç-gereçleri, sanat eserleri, kitaplar vb. zarar gördüğünde ve çalındığında yerlerine yenilerinin konması pahalıya mal olabilir (ASIS, 1999: 5). Üniversitelerin fizikî yapılarına darbelerle, boyalarla vb. zararlar verildiğinde eğitim-öğretim faaliyetlerinin psikolojik atmosferi olumsuz etkilenebilir. Bazı üniversitelerde gerçekleştirilen konser, şenlik, kermes, anma, kutlama vb. gibi çeşitli türden etkinliklerde kişilerin zarar görmesi veya etkinliklerin sabote edilmesi hem o üniversitede öğrenim görenleri ve çalışanları ve o üniversite ile çeşitli biçimlerde ilgili olanları olumsuz yönde etkileyebilir. Üniversitelerde öğrenim görenler kendilerini güvende hissetmediklerinde ya da öğrenim görenlerin yakınları sevdiklerinin üniversitede bulunduğu zamanlarda güvenliklerinden endişe duyduklarında tepki göstererek yönetimlerin meşruiyetlerini sorgulayabilirler. Hatta böyle hallerde bazı üniversitelerden öğrencilerin kayıtları alınarak başka üniversitelere geçişleri yapılabilir. Bu nedenle hem üniversitelerde öğrenim görenlerin hem de onların ebeveynlerinin, yakınlarının vb. üniversitelerdeki güvenlik yönetimi süreçlerine katkılarının sağlanması güvenlik hizmetlerinin başarısını artırabilecektir.

 

Üniversiteler Gerçekleşebilecek Olan Tehlikeler

Kurumsallığına, türüne, bulunduğu şehre, şehirdeki konumuna, tercih edilirliğine vb. göre bünyesinde farklı birimler ve yapılar bulunduran üniversiteler vardır. Nicelikleri ve özellikleri farklı olsa da üniversitelerde derslikler, çalışma odaları ve ofisler, spor salonu, yüzme havuzu, stadyum, konferans salonu, kütüphane, amfi, laboratuvar, araştırma-inceleme merkezi, yemekhane, sağlık merkezi, öğrenci yurdu, lojman vb. gibi birimler ve yapılar öğrenim görenlerin çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak üzere faal tutulmaktadır. Bu birimlerin ve yapıların varlığının bilinmesi, üniversitelerde gerçekleşebilecek tehlikelerin öngörülebilmesi ve o tehlikeleri önlemeye yönelik doğru tedbirlerin alınabilmesi için gereklidir. Bir başka ifadeyle üniversitelerde öğrenim görenler ve çalışanlar bu birimlerin ve yapıların çeşitli özellikleri nedeniyle veya bu birim ve yapılarda bulunan kişiler nedeniyle çeşitli suçların mağduru olabilirler. Bu birim ve yapılarla, buralardaki kişilerin kontrolü üniversitelerde öğrenim görenlerin ve çalışanların vb. güvenliklerinin sağlanabilmesi açısından önemli görülmelidir.

Üniversitelerde gerçekleşebilecek olan tehlikeler üç başlık altında incelenebilir. Bu tehlikeleri “insanı hedef alan tehlikeler”, “mülkü, mülke ait araç-gereçleri ve donanımları hedef alan tehlikeler” ve “kişilerin mal varlıklarını hedef alan tehlikeler” olarak sınıflayarak incelemek yararlı olabilir.

“İnsanı hedef alan tehlikeler”, daha önce de ifade edildiği üzere, insanın yaşamına, sağlığına, onuruna vb. zarar veren tehlikelerdir. Uyuşturucu suçları, öğrenci grupları arasındaki ideolojik ve sosyolojik temalı kavgalar, öğrenim görenlerin ve çalışanların birbirlerine yönelik nefret içeren saldırıları, cinsel saldırılar, cinayet, insan kaçırma, yaralama, tehdit gibi suçlarla üniversitelerde insanlar hedef alınabilir.

Üniversitelerde “mülkü, mülke ait araç-gereçleri ve donanımları hedef alan tehlikeler” de gerçekleşebilmektedir. Yangın çıkarmak ya da patlayıcı maddeler kullanmak suretiyle mülke, tesisleree ait araçlara vb. yönelik sabotajlar gerçekleştirme, kundaklama, tahripçilik vb. bu tür tehlikeler arasında sayılabilir. Bu tür tehlikelerin amacı üniversitelerdeki faaliyetleri kesintiye uğratmaktır. Bu amaçla asılsız da olsa üniversitelerde bomba ihbarları, yangın ihbarları, asılsız söylentiler vb. ile karşılaşılabilir.

“Kişilerin mal varlıklarını hedef alan tehlikeler” de üniversitelerde öğrenim görenleri, çalışanları vb. hedef alabilmektedir. Kişisel eşya hırsızlıkları, otomobil hırsızlığı, motosiklet hırsızlığı, bisiklet hırsızlığı, yankesicilik, gasp, dolandırıcılık vb. gibi suçlar bu türden suçlar arasındadır.

Üniversitelerde güvenliği tehdit eden suçlar üniversitelerin bulunduğu topluma, üniversitenin büyüklüğüne, üniversite personelinin ve öğrencilerinin bireysel özelliklerine göre farklı türlerde ve boyutlarda gerçekleşebilir (Harmancı, 2009: 18). Bu suçlara alkol kullanımı, kişiler arasındaki ideolojik düşünce farklılıkları, ergenlik ve gençlik dönemi psikolojisi, üniversitenin sosyal iklimi, güvenlik ekibinin öğrenim görenlere ve çalışanlara yönelik tutumları, üniversitenin fizikî yapısının öğrenim görenlerin çeşitli ihtiyaçlarını karşılayabilmesi bakımından uygunluğu, öğrenim görenlerle çalışanlar arasındaki ilişkiler vb. etki edebileceği gibi güvenlik tedbirlerinin yetersizliği veya yokluğu nedeniyle oluşan güvenlik açıkları da etki edebilir. Suçlar ateşli ya da ateşsiz silahların, delici ve kesici aletlerin, kimyasal maddelerin, üniversite içinde yerlerinden sökülen çeşitli materyallerin, patlayıcıların vb. kullanımıyla gerçekleşebilir. Kimi zaman tenha alanlar, kimi zaman ise kalabalık alanlar, yeterince aydınlatılmamış alanlar, tuvaletler, boş sınıflar, teneffüsler, üniversiteye giriş ve çıkış anları vb. bu tür suçların gerçekleştirilebileceği alanlar ve anlar olabilir. Saldırı sonrasında kaçışa ve gizlenmeye imkân veren ağaçlık, ormanlık, izbe, karanlık vb. alanların varlığı üniversitelerde çeşitli türdeki saldırıları ve suçları kolaylaştıran dinamikler arasındadır. Bu saldırılar ve suçlar üniversitelerde öğrenim görmekte ve orada çalışmakta olan kişiler tarafından gerçekleştirilebileceği gibi, üniversitelere kısa süreliğine iyi niyet dâhilinde gelmiş olan kişiler tarafından da üniversitelere suç işlemek amacıyla gelmiş olan kişiler tarafından da gerçekleştirilebilir.

 

Üniversitelerde Güvenlik Tedbirleri

Üniversitelerde tepkisel öğrenci hareketleri, ideolojik amaçlı eylemler ve saldırılar sık sık gerçekleşebilmektedir. Öğrencilerin psiko-sosyal özelliklerini istismar eden yasa dışı yapılanmalar da işin içine girince güvenlik sorunu büyüyebilmekte, sorunun çözümü için ise genel kolluk birimleri kampüslere davet edilebilmektedir. Ancak genel kolluk birimlerinin kampüsler içerisindeki müdahaleleri bazı öğrenci gruplarını kışkırtabilmekte ve güvenliği önemli bir sorun haline getirebilmektedir. Bu nedenle üniversitelerde uygulanacak güvenlik tedbirleri belirlenirken ve uygulanırken öğrencilerin psiko-sosyal özellikleri ve çevresel faktörler göz önünde bulundurulmalıdır (Çapar ve Demir, 2015: 71).

Üniversitelere yetkisiz ve ilgisiz kişilerin girişlerinin önlenmesi amacıyla gerçekleştirilen giriş kontrolleri üniversitelerde özenle ve kararlılıkla gerçekleştirilmesi gereken güvenlik tedbirlerindendir. Bunun için üniversitelere girişlerin ve çıkışların belirlenmiş olan en az sayıdaki kontrol noktalarından genel işleyişi aksatmayacak biçimde yapılmasına özen gösterilmelidir. Giriş kontrolleri esnasında kişiler için kartlı giriş kontrol sistemleri, araçlar için ise araç tanıma sistemleri kullanılması giriş kontrollerinin daha hızlı biçimde gerçekleştirilmesi açısından faydalıdır. Güvenlik görevlileri bu süreçte sürekli gözlem halinde olmalı, üstelik sadece giren araçların değil çıkan araçların da içine araçlar geçip giderken rahatsız etmeyecek biçimde göz atmalıdırlar. Bu esnada tespit edebileceği şüpheli durumlara araçları uygun bir gerekçeyle ve iletişim becerilerini etkili şekilde kullanmak suretiyle durdurarak müdahale etmelidir. Çevresindeki alanların tel örgü, dikenli tel vb. gibi fizikî güvenlik donanımlarıyla ve kamera, sensör vb. gibi elektronik güvenlik sistemleriyle donatılmış olan üniversitelerde giriş ve çıkışların bu tür uygulamalarla kontrol altında bulundurulması tehlikenin girişini önleyebilmek açısından elzemdir.

Üniversitelerde yerleşke ve birimlerin çevresinin güvenlik görevlileri aracılığıyla belirsiz aralıklarla kontrol edilmesi de önemlidir. Çünkü yerleşke ve birim içerisine giremeyen ya da içeride iken kendisine karşı gerçekleştirilebilecek olan müdahaleden kaçınan kişiler kendi güvenlikleri için yerleşkenin ve birimin çevresinde konuşlanmayı tercih edebilirler. Bu nedenle üniversitelerde görev yapan güvenlik görevlileri yerleşkenin ve birimin çevresinde konuşlanmış bulunan ve suç işleme kastı olan şüpheli kişileri tespit etmek, caydırmak, onlara kendilerinin farkında olunduğuna dair sözsüz mesaj vermek vb. gibi amaçlarla yerleşke ve birim çevresinde belirsiz aralıklarla belirsiz güzergâh üzerinde devriye faaliyeti yerine getirmelidirler. Hatta bu görevin bazen genel kolluk görevlileriyle birlikte yerine getirilmesi suç işleme kastı olan kişilere karşı daha fazla oranda caydırıcı etki yaratabilecektir. Çünkü yasa gereğince üniversitelerde silahlı güvenlik hizmeti sunulamaması etkili caydırıcılık sağlanmasının önünde önemli bir engel olabilmektedir.

Üniversitelerde aydınlatılmış bölgelerin fazlalığı konusunda da doğru kararlar alınmalıdır. Aydınlatma gereksiz değilse ve başka bir probleme yol açmayacaksa üniversitelerde tehlikelerin ve suçların gerçekleşebileceği bölgeler yeterli düzeyde aydınlatılmalıdır. Bu sayede özellikle geceleri kampüs gibi büyük yerleşkelere sahip olan üniversitelerde yalnız başına veya savunmasız biçimde dolaşan kişilerin kendilerini güvende hissetmeleri sağlanabilir. Yaya ya da araçlı devriye hizmetleri ise bu güven duygusunun pekişmesine katkı sunabilir.

Üniversitelerde suç işleyen kişilerin yerleşke ve birim çevresindeki ağaçlık alanlara veya ormana kaçarak izlerini kaybettirmeye çalışma ihtimali vardır. Bu nedenle ağaçlık alanların ve ormanın üniversiteye bağlantı yerleri güvenlik kameraları ile sürekli izlenmeli veya bu gibi hallerde müdahaleyi kolaylaştırabilecek güvenlik tedbirleri geliştirilmelidir.

Gerek üniversitelere ait araç-gereçlerle donanımların gerekse kişilerin mal varlıklarının hırsızlıklara karşı korunması için, çalınabilecek materyallerin bulunduğu odaların, bölümlerin vb. kapılarında kartlı giriş kontrol sistemleri ya da biyometrik giriş kontrol sistemleri kullanılmalıdır. Üniversitelerde giriş-çıkışların kontrollü ve kaydedilerek gerçekleştirilmesi gereken bölümlerde, odalarda vb. şifreli paneller kullanılmamalıdır. Ortak kullanım alanlarında ilgili tüm kişilerin kolayca hatırlayabilmesi amacıyla ardışık rakamlardan, aynı rakamlardan veya birime özgü belirli tarihlerden oluşturulması tercih edilen şifreler, paneller üzerindeki yıpranmış rakamlardan hareketle tahmin edilebilmektedir. Hatta şifreler kontrollü bölüme, odaya vb. girmek üzere olan kişinin el hareketlerinin çıplak gözle veya yüksek çözünürlüklü cep telefonu kamerası kullanılarak izlenmesi suretiyle tespit edilebilmektedir.

Üniversitelerde ve birimlerinde güvenlik görevlilerinin kolay görünürlükleri sağlanmalıdır. Çünkü güvenlik hizmetlerinin temelinde herhangi bir tehlikenin, suçun ya da istenmeyen olayın gerçekleşmesinin önlenmesi gereği yatar. Kişilere yönelmiş olan tehlikenin ya da suçun sorumlularının yakalanarak cezalandırılmaları temelde önemli bir anlam ifade etmez.

Üniversitelerde güvenlik hizmetlerinden sorumlu olan yöneticiler ve güvenlik görevlileri her şeyden önce insan yaşamının, sağlığının, onurunun ve haklarının yüceliğine ve korunmasının gereğine inanmış olmalıdırlar. Bu sağlanabildiğinde yöneticiler ve güvenlik görevlileri sadece öngörebildikleri tehlikelere karşı değil, öngöremedikleri tehlikelere karşı da her an hazır durumda olmak zorunda hissedebileceklerdir. Çünkü üniversitelerdeki güvenlik hizmetlerinin misyonu, “Yaşamlarını, sağlıklarını, onurlarını ve mal varlıklarını hedef alabilecek kasıtlı girişimlere karşı kişileri, mülkün fizikî yapısına zarar verebilecek kasıtlı girişimlere karşı ise mülkü ve mülke ait olan unsurları korumak suretiyle üniversitelerdeki hizmetlerin sürekli ve kaliteli biçimde sunulabilmesine yardımcı olmak”tır.

Yazılı güvenlik prosedürleri üniversitelerdeki güvenlik hizmetlerinin etkililiğini artırabilen bir uygulamadır. Yazılı güvenlik prosedürleri sayesinde, görevlerin sistematik ve hatalardan arınık biçimde yerine getirilmesi temin edilebilir. Bu nedenle üniversitelerdeki güvenlik hizmetlerinin güvenlik misyonuna uygun biçimde sunulmasından sorumlu olan yöneticiler bilhassa özellikli alanlar için yazılı güvenlik prosedürleri oluşturmalı, bu prosedürleri güncel tutmalı ve güvenlik görevlilerinin prosedürlerde tanımlanmış olan iş süreçlerini eksiksiz yerine getirmeleri için gerekli tedbirleri almalıdır. Bu sayede üniversitelerdeki güvenlik açıkları daha kolay tespit edilip daha kolay kapatılabilecektir.

Üniversiteler için standart güvenlik hizmetlerinden söz edilemeyebilir. Çünkü bazı yönlerden ortaklıkları bulunsa da üniversitelerin güvenlik ihtiyaçları farklıdır. Üniversitelerin özgün nitelikteki güvenlik ihtiyaçlarını içermeyen güvenlik politikalarının o üniversiteler için etkili güvenlik hizmetleri sunulmasına katkı getirmeyeceği çok açıktır. Üniversitelerin bulundukları şehirler, o şehirlerdeki suç türleri ve oranları, tesislerin coğrafî konumları vb. üniversitelerin güvenlik ihtiyaçlarının anlaşılmasını kolaylaştırabilir. Bu nedenle güvenlik görevlileri üniversitelerin özgün nitelikteki güvenlik ihtiyaçlarını karşılamaya dönük güvenlik hizmetleri sunmanın öneminin bilincinde olmalıdırlar.

Güvenlik hizmetlerinde kullanılabilecek olan kaynaklar sınırsız değildir. Hatta kullanılabilecek kaynakların oldukça sınırlı olduğu bile söylenebilir. Sınırlı kaynaklarla en etkili ve en verimli güvenlik hizmetinin sunulması güvenlik hizmetlerinin en temel gereklerindendir. Bu nedenle, güvenlik hizmetlerinin sunumu sürecinde alınan ve alınmak istenen tedbirlerin bütçeye uygunluğunun kontrolü yapılmalıdır. Çünkü diğer tüm güvenlik hizmetleri için geçerli olduğu gibi üniversitelerde sunulan güvenlik hizmetlerinin de başarısı gerçekleşen ile değil, gerçekleşmeyen ile değerlendirilecektir.

 

Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Aras

 

Bu makale yazar tarafından şu eserden yararlanılarak özetlenmiştir: Aras, Hüseyin, (2019), “Sağlık ve Eğitim Tesisleri Güvenliği”, Güvenlik Yönetimi-Özel Güvenlik (Ed. C.Gazi Uçkun ve Orkun Konak), Umuttepe Yayınları, Kocaeli, ss.89-111, ISBN: 978-605-7858-12-2.